8 Eylül 2009 Salı

Düşen Adam İyice Düştü


Aldatılmak sanırım kimsenin hoşlanmadığı bir şeydir. Hele hele tüm dünyayı aldatmak... Üzerinden 60 küsür yıl geçmesine rağmen gerçekliği kanıtlanamamış bir savaş fotoğrafından bahsediyorum. Robert Capa'nın meşhur fotoğrafı "Düşen Adam"dan. Ne aldatmacası derseniz önce şu yazıyı bir okuyun derim.

Capa'nın bu fotoğrafından oldum olası kıllanmışımdır nedense. Bana imkansız gibi gelirdi böyle bir olaya tanıklık yapmak. Fotoğrafın negatifinin bulunmaması, savaşın başlama tarihi ile fotoğrafın yayına veriliş tarihinin çelişmesi, Capa'nın kişiliği(!) bu ve benzeri iddaalar fotoğrafın anlamını geride bırakıp başka tartışmları ortaya çıkardı.

Peki ne fark eder diyebilirsiniz. Bu fotoğraf pek çok savaş ve haber fotoğrafçısına ilham verdi diyebilirsiniz. Ya da “İster gerçek olsun, ister kurmaca, ‘Düşen Asker’, nihayetinde Capa’nın politik eğilim ve idealizminin bir kaydıdır. Gerçektende Capa, yaşanan gaddarca cinnetleri ve savaşın “romantik”liğine yeterince yakınlaşan, tüm tanıkların, kaçınılmaz bir biçimde yüzleştiği yanılsamalarının tükenişini tecrübe edecekti.” – Alex Kershaw, Capa’nın Biyografı.
Alex Kershaw gibi , gerçek fotoğraflarla sadece gerçeği yansıtmaya çalışan, çoğu zaman hayatıyla işi arasında karar vermek durumda olan (çoğu zaman da bu uğurda kaybeden) insanları "romantik" fotoğraf çekmekle itham edip, kurmaca olan bir fotoğrafı savunmaya geçebilirsiniz. Peki etik midir bu sizce? Cenk Pekcanattı'nın söylediği gibi "Savaşta ve Aşkta Her Şey Mubah mıdır?"

Savaş zaten yanlış birşeyken ve savaş sırasında etik olmayan pek çok şey yaşanırken, bunları tüm çıplaklığıyla gerçekliyle insanlara ulaştırması gereken bir fotoğrafçının, sırf kendini meşhur etmek için bunu kullanması inanılır gibi değil. Aslında garip olan benim sanırım. Çünkü bu dünyada hala şaşılacak şeyler kaldı mı ki?

0 yorum:

Yorum Gönder

 

maruzatım var © 2008. Chaotic Soul :: Converted by Randomness